Kırşehir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü

Dil

Yerel Sözcükler
Açacak: anahtar
alaşa: çok konuşan, olur olmaz şeylere karışan
anaç: karşılık
astar: tavan
ayıtlamak: temizlemek
basma: tezek
başangı: yaramaz, haylaz
belermek: (göz için) akı iyice belirecek biçimde açılmak
bıldır: geçen yıl, bir yıl önce
bolalmak: bollaşmak
börtlemek: haşlamak
cabadan: bedavadan
cağ: lavobo, banyo
camadan: yelek
cırmık: tırnak izi
cücük: civciv
çalgeçir: çataliğne
çalma: kibrit
çalkamaç: ayran
çekişken: kavgacı
çelen: ev saçağı
çıkla: tümden
çitil: çalı çırpı
dal: arka, sırt
delme: yelek
deşirici: dilenci
dilmek: yarmak
direşmek: sözünden veya kararından dönmemek
ditmek: parçalara ayırmak
divlek: kalın kabuklu olgun kavun
dolukmak: ağlayacak duruma gelmek
dulda: kuytu yer
ekemiş: çok bilmiş
ekşimek: surat asmak
elekçi: çingene
essah: doğru
felfellemek:
afallamak, şaşırmak
frengi: büyük anahtar
gebeş: karnı şiş olan
gınnap: siçim
gızınmak: ısınmak
gidi: ahlaksız
gostak: kibirli, kendine çok güvenen
gülük: hindi
harım:
sebze ve meyve bahçesi
havkırmak: kükremek, üzerine atlamak
hedik: kaynatılmış buğday
ipdi: ilkönce
işmar: El, göz veya baş ile yapılan işaret
kaaam: akraba
kağşak: eskimiş, gevşemiş
karakmak: Susamak
kelik: boğazlı çocuk ayakkabası
kepir: çorak, verimsiz toprak
keskenmek: elini kaldırıp vuracak gibi yapmak
köper: tarla sınırı
kurk: kuluçka
lapacı: Vücutça toplu ve iri olmasına rağmen direnci zayıf olan
maplak: ateş küreği
memişhane:
ayayolu, abdeshane
mertlemek: zıplamak
müdare: ihtiyatan dolayı göz yumma
nakıs: ters, aksi
oflaz: yaptıklarıyla övünen
okuntu: davetiye
ölük: canlılığını yitirmiş, halsiz
örk: hayvanları çayıra bağlamaya yarayan kalın ip
ötürmek: ishal olmak
pahıl: cimri , hasis
pece: pencere
pisik: kedi
porsumak: bozulmak
puhara: baca
pürçüklü: havuç
püsen: kırağı
sasımak: kokuşmak
sındı: makas
sıracalı: hastalıklı
sırıntı: dokunmuş bez parçası
sızgıt: kavrulmuş et, kavurma
sokum: lokma
söğürme: pirzola
süymek: yeniden çıkmak
takanak: alacak, borç
talaz: dalga, kasırga
tap-tapı: takunya
tıngırdak: küçük çan
tosulamak: emeklemek
tuman: dal, şalvar
tuturuk: ateş tutuşturacak çalı çırpı gibi şeyler
üzlük: topraktan yapılmış küçük kulpsuz çömlek
verev: çapraz
verep: rampa
yadırgı: yabancı
yağlık: büyük mendil
yorak: deri parçası
yülümek: traş etmek
zöhür: sahur
zukga: dayak